|
İlçenin Özellikleri
118 Km2 yüzölçümüne sahip bir ilçedir. İlçeye 5 belde, 11 köy ve 21 mahalle bağlıdır. İlçenin tarihi 12. yüzyıla hüküm süren Taceddinoğulları Beyliği döneminde kadar inmektedir. 1962 yılına kadar Laleli ismiyle bilinen yöre, bu yılda ikizce adını almıştır. 1990 yılında ilçe olan ikizcenin Orduya uzaklığı 113 km dir. Denizden yüksekliği 130 metre olan ikizce' de Karadeniz iklim özellikleri görülür. İlçe halkının en önemli gelir kaynağı tarımdır. Yöre kestane balı ile ünlüdür. İkizcenin ortasında akan Akçay ırmağı kıyısında maden suyu kaynağı bulunmaktadır. Bu suyun sindirimi kolaylaştırdığı, romatizma, mide ve kadın hastalıklarına iyi geldiği bilinmektedir. İlçenin 6 km. uzağında bulunan Karlıtepe Köyü kale mahallesindeki tarihsel kale turizm açısından önem taşımaktadır. Yapılan çözümlemelerle; berrak, renksiz, kokusuz ve hafif milki lezzetinde olduğu anlaşılan 47 santigrat derece sıcaklıkta suyun l It. sinin bileşiminde 0.731 gr. Hamızı kibrit, 0.1755 gr. Klorür do sodyum, 0.253 gr. Kalsiyum humuzu, 0.005 gr. Silis, 1.433 gr. Yeluse özünün bulunduğu saptanmıştır. Dakikada 200 It. akar.
Tarihi Yapısı
Bugün İkizce olarak bilinen yerleşim biriminin son zamanlarda yapılan araştırmalara göre Anadolu Selçuklu Beylikleri döneminde merkezi Niksar'da bulunan Taceddinoğullan Beyliği'nin eline geçmesi ile kurulduğu rivayet edilmektedir. Yörenin tamamen türkleşmesi Fatih Sultan Mehmet'in Rum Pontus Devleti'ni ortadan kaldırması ile gerçekleşmiştir. (1461) İkizce'nin tarihini araştırdığımızda Selçuklular döneminde yörede yaşayan yerlilerin Lalaoğulları adı altında bir beylik kurdukları rivayet edilir. Bu rivayete göre yöreye Lala adı verilmiştir. Bugün İkizce olarak bilinen yerleşim biriminin asıl gelişmesinin Osmanlı Lale Devri'ne rastladığı söylenmektedir. (1718-1730) Osmanlı vezirlerinden Lala Paşa'nm bir seferi sırasında bugünkü Ulu Camii olarak anılan Eski Camii'nin yanındaki düzlükte konakladığı ve konaklama esnasında yöre halkının kendisini karşılayarak demet demet lale sundukları rivayet edilmektedir. Lala Paşa kendisine gösterilen bu ilgiden memnun kalmış ve memnuniyeti belirtmek içinde bu yöreye Lale ismini vermiştir. Zamanla yöre insanları tarafından Lale ismi Laleli olarak kabul görmüştür. 1920 yılma kadar yörede Rumlar, Ermeniler ve Türkler birlikte yaşamlarını sürdürmüşlerdir. Ancak 1461 yılma kadar karma bir yönetim şekli olduğu, 1461 yılından sonra da yönetimin Türklerin eline geçtiği rivayet edilir.
|
